Aksiller Diseksiyon ve Radyoterapi Uygulanan Olgularda Omuz Kısıtlılığı ve Lenfödem Gelişiminin Önlenmesinde Rehabilitasyonun Rolü
2 Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi, Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı, Bursa
3 Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi, Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı, Bursa
4 Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi, Genel Cerrahi Anabilim Dalı, Bursa
5 Sağlık Bakanlığı Ankara Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Ankara, Türkiye
Meme kanserinin görülme sıklığı oranı dünyada giderek artmakta ve konu ile ilgili tedavi yöntemleri de sürekli bir gelişme göstermektedir. Memeye total ya da parsiyel cerrahi uygulanmış ve aksiller diseksiyon yapılmışolgularda omuz hareket açıklığında kısıtlılığın önlenmesi amacıyla tutulan kolun mobilizasyonu önerilmektedir. Bu nedenleolası en erken dönemde aktif yardımlı ve nazik pasif hareket açıklığı egzersizleri başlatılmalıdır. Ayrıca omuzun tam hareket açıklığının sağlanması postoperatif radyoterapi uygulaması sırasında olgunun pozisyon vermek için de gereklidir. Uygulanacak egzersiz izlencesi postoperatif dönem ve radyoterapi uygulamasını izleyen dönemde gelişebilecek lenfödemin önlenmesinde de etkilidir. Ev bakım prensipleri ve olası komplikasyonlar konusunda hasta eğitimi ise rehabilitasyonun önemli öğelerindendir. Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon ve Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dallarınca ortaklaşa yürütülen çalışmamızda yaşları 33-76 (ort: 49.74 8.83) arasında 62 olgu radyoterapi öncesinderehabilitasyon programına alındılar. Omuz ağrısı, duyarlılık, omuz eklem hareket açıklığı (EHA), kol ve önkol çevresel ölçüm farkı radyoterapi öncesi, radyoterapi sırasındahaftalık olarak ve radyoterapi sonrası 1. ayda değerlendirildi. Olguların operasyon ile çalışmaya alınmaları arasında geçen süre 3.6+2.5 aydı. Olguların % 66'sında modifiye radikal mastektomi yapılmışken % 34'üne meme koruyucu cerrahi uygulanmıştı. Radikal mastektomi yapılan olgumuz yoktu. Rehabilitasyon programı öncesi 19 olguda (% 31) normal omuz EHA saptanırken 43 olguda (% 69) omuz EHA kısıtlılığı belirlendi. Radyoterapi sonrası 1. ayda yapılan ölçümlerde 39 olgu (% 63) normal omuzEHA'na ulaşmıştı. Olguların 23'ünde ise (% 37) omuz EHA kısıtlılığı sürüyordu. Omuz kuşağı bölgesine ait ağrı yakınması, duyarlılık düzeyi, omuz EHA'nda radyoterapi sonrası kontrolde istatikselolarak anlamlı düzeyde artış belirlendi. Çalışma sonunda bu olgu grubunda tıbbi rehabilitasyonun önemli bir rolü olduğu ve olası komplikasyonların en aza indirilmesi için en erken dönemde başlatılması gerektiği sonucuna varıldı.
Anahtar Kelimeler : Meme kanseri, mastektomi, radyoterapi, rehabilitasyon, omuz, lenfödem