GATA Haydarpafla E¤itim Hastanesi, ‹ç Hastal›klar› Servisi, ‹stanbul
Yaşlılık kaçınılmaz bir süreçtir. Hastalıklara artmış hassasiyet ve dış etkenlere karşı oluşan cevapta azalmış yanıtın bir sonucudur. Bu etkilenmelerin sonucunda yaşla birlikte mortalite de artmaktadır. Ancak, yaşlanmanın sebeplerini anlamak bugünkü laboratuar tekniklerle sınırlıdır. Yaşlılıkta meydana gelişen değişiklikler moleküler seviyeden organizmik seviyeye yaklaştıkça da daha belirgin hale gelir fakat bugün için bunu tam olarak gösterebilecek kolay ölçülebilir biyokimyasal bir belirteç yoktur. En önemli problemlerden biri yaşlanmanın mekanizmasını açıklayacak tek bir teorinin olmamasıdır. Yaşlılık teorileri stokstatik ve kalıtsal olmak üzere ikiye ayrılır. Bunlar serbest oksijen radikalleri ve mitokondrial DNA teorilerinde olduğu gibi birbirinin parçası olan teoriler de değildir. Ancak, hücresel ölümün ve organizmik yaşlanmanın birbirinin aksi pleotropik etkileşim ve gelişimsel etmenlerle birlikte malign transformasyondan koruduğuna ait kanıtlar da vardır. Diğer bir değişle, “Yaşlanma kanserden kurtulmanın bir bedeli olabilir”.Dolayısıyla, bugün için hem sağlık çalışanları hem de hastalar için sağlıklı yaşamak en temel hedef olmalıdır.
Anahtar Kelimeler : Yaşlanma, stokstatik, mitokondrial DNA