Turkish Journal of Physical Medicine and Rehabilitation 2006 , Vol 52 , Num 1

Miyofasiyal Ağrı Sendromunun Tedavisinde Lokal Anestezik Enjeksiyonu ve Kuru İğneleme Yöntemlerinin Etkinliğinin Karşılaştırılması

Rengin Güzel 1 ,Halil Akkoca 2 ,Gülşah Şeydaoğlu 3 ,Şükrü Uğuz 4 ,Erkan Kozanoğlu 5 ,Tunay Sarpel 6
1 Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi, Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı, Adana, Türkiye
2 Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı, Adana
3 Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi, Biyofizik Anabilim Dalı, Adana
4 Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi, Psikiyatri Anabilim Dalı, Adana
5 Department of Physical Medicine and Rehabilitation, Çukurova University Faculty of Medicine, Adana, Turkey
6 Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi, Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı, Adana

Amaç: Miyofasiyal ağrı sendromunun tedavisinde lokal anestezik (LA) enjeksiyonu ve kuru iğnelemenin (Kİ) etkilerini karşılaştırmak.

 

Gereç ve Yöntem: Trapezius kasında aktif miyofasiyal tetik noktası olan 89 hasta randomize olarak %2'lik lidokain enjeksiyonu veya kuru iğneleme gruplarına ayrıldı. Enjeksiyon sonrasında tüm hastalara evde uygulamaları için trapezius kasına yönelik germe egzersizleri verildi. Enjeksiyonu izleyen üçüncü hafta ve üçüncü ayların sonunda miyofasiyal tetik noktalardaki basınç ağrı eşiği değerleri (mm/Hg olarak algometre ile ağrının hissedildiği değer) ve sübjektif ağrı yoğunluğu değerleri (vizüel analog skala (VAS), Likert ağrı skalası) kaydedildi. Eşlik eden depresyon ve anksiyete ise Beck Depresyon Envanteri (BDE) ve Durumluk-Sürekli Kaygı Envanteri I ve II (DSKE I-II) kullanılarak değerlendirildi.

 

Bulgular: Tedavi sonrası değerlendirmelerinde her iki grupta da basınç ağrı eşiği değerlerinde belirgin artma (p<0,01), VAS (p<0,01) ve Likert skorlarında (p<0,01) belirgin azalma saptandı ve bu yanıtlar açısından gruplar arasında fark yoktu. Ancak LA grubunda tetik nokta varlığı tedavinin üçüncü haftasında Kİ grubuna göre daha belirgin azalmış (p<0,05) ve sadece LA grubunda BDE ve DSKE I-II skorlarında anlamlı azalma kaydedilmiştir (sırası ile p<0,01 ve p<0,05). 

 

Sonuç: Hem LA hem de Kİ yöntemleri ile yapılan tetik nokta enjeksiyonu etkili bulunmuştur Ancak LA enjeksiyonu ile klinik etkinliğin daha erken başladığı ve hastaların psikolojik profillerinin daha olumlu yönde etkilendiği sonucuna varılmıştır. 

Anahtar Kelimeler : Kuru iğneleme, tetik nokta, miyofasiyal ağrı sendromu