Subklinik Servikal Miyelopatiye Yaklaşım: Olgu Sunumu
2 Clinic of Physical Medicine and Rehabilitation, Şişli Etfal Training and Research Hospital, İstanbul, Turkey
3 İstanbul Şişli Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Kliniği, İstanbul, Türkiye DOI : 10.4274/tftr.05658
Sık görülmesine ve en az 50 yıldır bilinmesine rağmen, servikal miyelopatinin doğal seyri, patogenezi, semptom ve bulguların düzelmesinde konservatif ve cerrahi tedavilerin etkinliği halen tartışmalıdır. Özellikle klinikte ara sıra karşımıza çıkan, radyolojik olarak miyelomalazik sinyal değişikliği olup, belirgin semptom veya bulgu saptamadığımız ve literatürde “subklinik” ya da “pre-semptomatik” olarak adlandırılan hasta grubunda tedavi ile ilgili çelişkili veriler yer almaktadır. Manyetik rezonans görüntülemede spinal korddaki sinyal değişikliği klinisyenleri hızla miyelopati tanısını koymaya yönlendirse de, son yıllarda yapılan araştırmalar optimal tedavi seçiminin ve prognoz tayininin sadece görüntüleme ile yapılamayacağını göstermektedir. Hastaya özel tedavi şeklinin belirlenmesinde, semptomların süresi, detaylı ve belli aralıklarla yapılan nörolojik değerlendirmeler, elektrofizyolojik bulgular, Japon Ortopedi Derneği Miyelopati skoru gibi bir takım klinik skorlama yöntemlerinin de son derece önemli olduğu vurgulanmış ve bu verilerin tümünün birlikte değerlendirilmesi durumunda tedavi için doğru karar verilebileceği üzerinde durulmuştur. Bu bilgilerin ışığında; kliniğimizde tanı koyup izlenmekte olan, radyolojik olarak miyelopati bulgusu olup; ancak klinikte belirgin nörolojik bulgu saptanmayan bir olgunun sunulması ve bu tip hastalara yaklaşımın literatür eşliğinde tartışılması amaçlanmıştır.
Anahtar Kelimeler : Miyelopati; servikal miyelopati; subklinik miyelopati; miyelomalazi